Her hafta olduğu gibi masaya oturduk, Beşiktaş'ın sıcak gündemini konuştuk. Fakat bu haftaki konuşulanlar, sıradan bir futbol tartışmasının çok ötesine geçti. Çünkü karşımızda sadece bir futbolcu problemi değil, doğrudan kulübün tepesinden başlayan bir yönetim krizi var. O krizin de merkezinde Rafa Silva bulunuyor.
SERGEN HOCA’NIN ANJİYOSU VE ANLAM VERİLEMEYEN BASIN TOPLANTISI
Programı Sergen Hoca’ya geçmiş olsun diyerek açtık. Anjiyo operasyonu geçirmiş bir teknik adamdan söz ediyoruz. Sağlık durumu önceden biliniyor; buna rağmen bir basın toplantısı düzenleniyor.
Kusura bakmasın kimse ama bu, profesyonel yönetimle açıklanabilecek bir durum değil.
3 MİLYON EURO… KOMİK VE CİDDİYETSİZ
Gelelim haftanın esas konusuna:
Rafa Silva'nın menajeri geliyor ve 3 milyon euro karşılığında “bizi bırakın” teklifini sunuyor.
Bakın, bunu net söyleyeyim:
Bu talep hem komiktir hem de Beşiktaş gibi bir camianın masasına dahi gelemez.
Beşiktaş’ın kadro derinliği belli. Şampiyonluk hedefi net. Böyle bir dönemde takımın bir numaralı yıldızını kaybetme lüksünüz yok. Rafa Silva’nın gol ve asist katkıları olmasa Beşiktaş bugün kaçıncı sırada olurdu biliyor musunuz?
On dördüncü sırada.
Evet, yanlış duymadınız: 14.
BU KRİZİN SORUMLUSU AÇIK VE NET: BAŞKAN SERDAL ADALI
Şimdi gelelim işin en kritik noktasına.
Bu krizin buraya gelmesinin tek bir sorumlusu var:
Sayın Başkan Serdal Adalı.
Genel kurul öncesi yaptığı açıklamalarla, “salona çıkmak istemiyormuş, antrenmana katılmak istemiyormuş, gym’e çıkmak istemiyormuş” gibi ifadelerle oyuncuyu resmen medyanın önüne attı. Ardından kendi sözlerini çelişkili şekilde düzeltti.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Bir oyuncuyu itibarsızlaştırmak.
Kamuoyunun hedefi hâline getirmek.
BASIN TOPLANTISINDAKİ MİZAH GİRİŞİMİ: SKANDAL
Başkanın basın toplantısında “Candaş Tolga Işık’ın konumundayım” diyerek yaptığı o şaka…
Kusura bakmayın ama böyle bir kriz ortamında bu sözün tek bir karşılığı var:
Skandal.
Ciddiyetin olmadığı yerde çözüm olmaz.
Beşiktaş, bu lüksü taşıyacak bir camia değil.
BEŞİKTAŞ’IN BU DÖNEMİ KALDIRACAK GÜCÜ YOK
Kadro derinliği yok, takım kırılgan, sezon hedefi net: şampiyonluk.
Rafa Silva gibi bir oyuncuyu kaybetmek ya da motivasyonunu düşürmek, bütün sezonun çöpe gitmesi anlamına gelir.
Ama bugün yaşanan tablo, Beşiktaş’ta futbol aklıyla yönetim aklının birbirinden tamamen koptuğunu gösteriyor.
SON SÖZ: BUGÜN YAŞANANLAR TESADÜF DEĞİL
Bu yaşananlar bir futbolcunun kaprisleri değil.
Bu yaşananlar, yanlış açıklamaların, kötü zamanlamanın, yönetimsel zaafların doğal sonucudur.
Ve en önemlisi:
Beşiktaş kendi krizini kendi yaratıyor.
Şunu tekrar etmekte fayda var:
Rafa Silva’nın değeri tartışılmaz.
Bu takımın yükünü taşıyan oyunculardan biri.
Onu kaybetmek yalnızca bir transfer kaybı değil; sezon hedefinin doğrudan zedelenmesi demektir.
Beşiktaş böyle bir dönemde oyuncusunu korumak zorundadır.
Yönetmek zorundadır.
Kriz üretmek değil, kriz çözmek zorundadır.
Bülent Uslu