Oxlade-Chamberlain Beşiktaş’ta Hayatta Kalma Mücadelesi Veriyor: Sessiz Direnişin Hikayesi
Geçtiğimiz günlerde The Guardian'dan Michael Butler, Alex Oxlade Chamberlain'in son dönemlerdeki futbol hayatını kaleme aldı. Makalede öne çıkan haberleri ve çarpıcı noktaları sizin için derledik.
🌫️ Kariyeri Yavaşlayan Bir Yıldızın İstanbul Günleri
İngiltere milli takımının eski üyelerinden Alex Oxlade-Chamberlain, bir zamanlar Arsenal ve Liverpool formalarıyla dolu stadyumları ayağa kaldırırken şimdi İstanbul’da sessiz ama dirençli bir yolculuk sürdürüyor. Yaz aylarında Beşiktaş’a transfer olduğunda, bazıları bu kararı “yeni bir başlangıç”, bazıları ise “gidişatın sonu” olarak değerlendirmişti.
Gerçek şu ki, Chamberlain'in Beşiktaş serüveni, alışıldık yıldız transferlerinin parıltısından çok uzakta başladı. İlk aylarda sakatlıklarla boğuştu, forma şansı bulamadı. 20 ayda 9 farklı teknik adamın görev yaptığı bir kulüpte istikrar bulmak imkânsıza yakındı. Dönemin teknik direktörü Giovanni van Bronckhorst onu tamamen dışarda bıraktı. Avrupa Ligi kadrosuna bile alınmadı.
🧍 Köşeye İtilen Oyuncunun Sessiz Direnişi
Yönetim, yüksek maaşı nedeniyle oyuncudan yolları ayırmayı bile düşündü. Ailesi İngiltere’de kalan Chamberlain, İstanbul’da yalnızlıkla da mücadele etti. Futbol kariyeri kadar kişisel hayatında da sıkışmıştı.
Ama o, ses çıkarmadı. Ne basına dert yandı ne sosyal medyada imalar yaptı. Sessiz kaldı, antrenmanlara devam etti. İşte bu yüzden The Guardian, onu "İngiltere'de moda olan yıldız transferlerin tersine giden biri" olarak tanımlıyor.
🔄 Solskjær’le Açılan Kapı
Her şey, teknik direktör Ole Gunnar Solskjær’in göreve gelmesiyle değişti. Fenerbahçe derbisinde oyuna sonradan girip attığı gol, yalnızca skora değil, kariyerine de can verdi.
Solskjær, onu merkez orta sahaya yerleştirdi; sınırlamadan, baskılamadan. Bu güven ve oyun içi özgürlük, Chamberlain’i yeniden kendisiyle barıştırdı. Fiziksel olarak hâlâ tam zirvede değil belki ama artık takımın oyun aklında pay sahibi.
⚫⚪ Beşiktaş Tribünlerinde Takip Edilen Bir Hikâye
Chamberlain bugün hâlâ "eski günlerine döndü" diyebileceğimiz bir oyuncu değil. Ama sahada kalıyor, mücadele ediyor, sorumluluk alıyor. Vodafone Park’ta top ayağına geldiğinde alkış alıyor. Bu, belki de onun aradığı tek şeydi: kabul görmek.
Belki İngiltere’ye dönmeyecek, belki eski formuna da ulaşamayacak. Ama İstanbul’da sessizce, inatla, sakince yürüttüğü bu hikâye, futbol dünyasında nadir rastlanan türden: bir yıldızın hayatta kalma hikâyesi.
Kaynak: The Guardian