BAŞLIYORUZ AMA NASIL?
Bu hafta Süper Lig'de 2025–26 sezonunun fikstürü çekilecek. Her yıl olduğu gibi yine kuralar, toplar, torbalar ve geleneksel açıklamalarla sezon başlayacak. Ancak bu kez Beşiktaşlıların gözü sadece fikstürde değil; adalette, eşitlikte ve hakkaniyette olacak.
Çünkü artık yeter!
Geçtiğimiz sezon Beşiktaş, Avrupa kupalarında oynadığı 8 maçın dönüşünde 7 kez deplasmanda maça çıktı. Bunun tesadüf olduğunu söyleyen varsa, lütfen bize başka bir masal anlatmasın. Aynı süreçte Fenerbahçe ve Galatasaray yalnızca birer kez Avrupa dönüşü deplasmana gitti. Bu apaçık bir planlama adaletsizliğidir. Ve ne yazık ki bu, ilk değil. Beşiktaş son yıllarda sadece sahada değil, masa başında da adil şartlarda mücadele edemedi.
Bizler Beşiktaş camiası olarak, hiçbir ayrıcalık, torpil ya da imtiyaz talep etmiyoruz. Tek istediğimiz şey: Eşit koşullarda yarışmak. Futbolun adalet terazisinin bozulmasına daha fazla tahammülümüz yok. Türkiye Futbol Federasyonu, yalnızca ligi organize eden bir yapı değil; aynı zamanda rekabetin adil ve eşit şekilde yürütülmesinden doğrudan sorumlu bir otoritedir.
Bu noktada, TFF Maç Planlama Müdürü Besim Yalçın’a açık ve net bir sorumluluk düşüyor. Kamuoyunun gözünde artık güven kaybına uğramış bir sistemin bu sezon aklanması ya da tamamen karanlıkta kalması onun elinde. Kimin hangi deplasmana gittiği, hangi takımın hangi aralıklarla, hangi zorlukta fikstürle sahaya çıktığı artık "rastlantı" sözüyle geçiştirilemez.
Sayın Yalçın, Beşiktaş taraftarı her şeyin farkında. Bu sezon bir tek kayırılmış kura daha çıkarsa, bu artık yalnızca adaletsizlik değil, organize bir müdahale olarak algılanacaktır. Ve bu müdahaleye karşı sessiz kalınmayacaktır. Beşiktaş camiası, suskun kalabalık değildir. Hakkı gasp edilen, sessizce kabullenen bir topluluk hiç değildir. Bu kez susmayacağız, sineye çekmeyeceğiz, unutturmayacağız.
Sizden beklentimiz ne ayrıcalık ne de torpil. Beklentimiz açık ve nettir: Adaletli bir kura, eşit bir yarış, dürüst bir sezon. Eğer bu temel ilkelere bir kez daha gölge düşerse, yalnızca Beşiktaş taraftarı değil, Türk futbolunun vicdanı da sizi yargılar. Görevinizi yapın. Aksi halde bu sezonun her adımı, her kararı, her çarpıklığı tarihe not düşülür. Ve bu defa, o defter kolay kolay kapanmaz.
Beşiktaşlılar, 122 yıllık onurlu bir tarihin sorumluluğuyla sahaya çıkacak. Onlara düşen mücadele etmek. Size düşense, bu mücadelenin masa başında sabote edilmesine asla müsaade etmemektir.
Adil olun. Çünkü bu kez izliyoruz!