Bordo-Mavili Renklere Adanmış Bir Ömür
Trabzonspor camiasının ve Türk sporunun en önemli figürlerinden biri olan Özkan Sümer, vefatının beşinci yıl dönümünde saygıyla anılıyor. 22 Aralık 2020 tarihinde aramızdan ayrılan efsane isim, sadece Karadeniz ekibi için değil, tüm Türkiye futbol iklimi için bıraktığı derin izlerle hatırlanıyor. "Futbolun bilge kişisi" olarak tanınan Sümer, hayatının her döneminde futbolun gelişimine ve profesyonelliğine katkı sağlayan bir vizyonun temsilcisi oldu.
Kulüp Tarihindeki Eşi Benzeri Olmayan Kariyer
Özkan Sümer, Trabzonspor tarihinde futbolculuk, teknik direktörlük ve kulüp başkanlığı görevlerini üstlenen tek isim olarak eşsiz bir konuma sahip. 1967 yılında kulübün kuruluşuyla birlikte formasını terletmeye başladığı Bordo-Mavili ekipte, daha sonra her kademede sorumluluk alarak büyük başarılara imza attı. Türk futbolunda "Baba Hakkı" ve "Büyük Fikret" gibi isimlerle benzer şekilde üç farklı rolde de kulübüne hizmet ederek tarihe geçti.

Başarılarla Dolu Teknik Adamlık Serüveni
Sümer'in teknik direktörlük kariyeri kupa ve şampiyonluklarla örülü bir tablo sunuyor. Trabzonspor’un başında 1978-1979 ve 1980-1981 sezonlarında Süper Lig şampiyonluğu yaşayan tecrübeli futbol adamı, aynı zamanda sarı-kırmızılı camiada da iz bıraktı. Galatasaray’ı çalıştırdığı dönemde hem Türkiye Kupası hem de Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanma başarısı göstererek yetkinliğini ulusal düzeyde kanıtladı.
Vizyoner Başkan ve Altyapı Devrimi
2000-2003 yılları arasında Trabzonspor'un 12. başkanı olarak görev yapan Sümer, bu dönemde Türk futboluna örnek olacak radikal kararlar aldı. Hüseyin Avni Aker Stadyumu’ndaki tel örgüleri kaldıran ilk başkan olarak tribün kültüründe devrim yapan efsane isim, altyapıya verdiği önemle de tanınıyordu. Genç yeteneklerin keşfedilmesi ve sistemli bir eğitimden geçmesi konusundaki kararlılığı, bugün bile Türk futbolunun yol haritası olmaya devam ediyor.
Sizce Özkan Sümer'in Türk futboluna kazandırdığı en önemli değer nedir?