Detaylı Tammy Abraham Analizi

Herkese merhaba!

Beşiktaşımızla anlaşan Tammy Abraham analizimi okumak isteyenler buyursun:

Veriler Comparisonator’den alınmıştır.

Girişte belirteyim, bugün 30 Haziran ve Beşiktaş’ın 24 Temmuz’da Avrupa Ligi ön eleme maçı var. Bu maça santraforunu yetiştirmiş olması çok güzel bir gelişme. Oyuncunun detayına girmeden önce bunu belirtmem lazım, çünkü Beşiktaş önemli bir oyuncuyu kampa getiriyor. Eksisi artısı bir kenara, bu kısım için gerçekten mutluyum.

Şimdi gelelim oyuncuya; 2 Ekim 1997 doğumlu olan Tammy Abraham, 27 yaşında, 1,94 boyunda, fizikli yapısıyla bilinen sağ ayaklı İngiliz futbolcu. Ki İngiltere Milli Takımı’nda 11 kere oynamasına rağmen, daha fazla oynaması gerektiği hep tartışılmıştır. Hatta götürülmediği şampiyonalarda, İngiltere teknik direktörü hep eleştirilmiştir.

Şu anda Roma2nın oyuncusu fakat bu sezonu kiralık olarak Milan’da geçirmişti. Bu yıl Milan’da 17’si ilk 11 olmak üzere 44 maça çıktı ve 10 gol 6 asist yaptı. Ki ligde yalnızca 3 gol atabildi fakat İtalya Kupası’nda final gören Milan’ı finale taşıyan oyunculardan biriydi. Özellikle kiralık geldiği takımı Roma’yı 3-1 yendikleri maçta 2 gol atmış ve Romalıların tepkisini çekmişti.

Kariyer yolculuğu ile başlayacak olursak; Chelsea altyapısından çıkan Abraham, önce Bristol’e yani Championship’e kiralanmıştı. Burada 48 maçta 26 gol atınca İngiltere’nin dikkatini çekti. Hemen ertesi sene Premier League takımı Swansea oyuncuyu Chelsea’den kiraladı ve sezona Tammy Abraham ile başladı. Orada 39 maçta 8 gol atınca henüz bu seviyeye uygun olmadığı düşünüldü.

Ertesi sene, yani 18/19 sezonu bu sefer Championship’e Aston Villa’ya kiralandı. Ki burada kaderi değişti. 40 maçta 26 gol 3 asist yaptı ve Aston Villa Premier League’e çıktı. Chelse bu sefer oyuncunun kalması gerektiğini düşündü ve Lampard önderliğinde Mount ile birlikte takıma monte edildi.

Ki ilk Chelsea sezonu çok iyiydi, 33 maç ilk onbir çıktı ve 18 gol attı, 4 asist yaptı. Sonraki sene ise, yani 20/21 sezonu bir bilek sakatlığı yaşadı. 4 ay formasından uzak kaldı ve bu sezonun 2. yarısıydı. Chelsea ise Şampiyonlar Ligi’nde çok iyi gidiyordu ve Tammy Abraham bu serüvende yer alamadı. Chelsea sezon sonu kupayı aldı ama Tammy sadece grup maçlarında oynayabilmişti. O sene 12 gol 4 asistle sezonu kapattı.

Chelsea Şampiyonlar Ligi’ni de alınca, yeni sezona daha iddialı bir forvetle girmek istedi ve 110 Milyona Lukaku’yu aldı. Bu süreçte de Tammy için Roma’dan 41 milyonluk bir teklif gelince kabul ettiler. Tammy Abraham artık Roma’nın oyuncusuydu. Ki orada da muhteşem başladı. 49’u ilk onbir olmak üzere 53 maça çıktı ve 27 gol 5 asist yaptı. Üstelik Mourinho önderliğinde Konferans Ligi’ni aldılar. Tammy Abraham kupa alınırken tam 9 gol attı!

O sezon olanlar için sezon sonu, Mourinho’nun kendisine “bu fizikle neden canavar olmuyorsun?” dediğini söyledi. Aslında canavar olmuştu! Ama işler yolunda gitmedi. 22/23 sezonu ise üst üste goller kaçırmaya başladı. Kaçırdıkça daha çok kaçırıyor, bir türlü dengeyi tutturamıyordu. Sezon bitmek üzereyken 36’sı ilk onbir 54 maçta 9 gol 6 asist yapmıştı.

“Seneye daha iyi olurum” diye düşünürken, sezonun son maçı, yedekti ve 64. dakikada oyuna girdi. 15 dakika geçmeden çapraz bağ yırtığı yaşadı ve sonraki yılı da bitirmişti. Bu uzun süreli sakatlık kariyerini inanılmaz olumsuz etkiledi. Birkaç maça çıkabildi ama tam hazır değildi. Roma da bunun farkındaydı ve oyuncuyu forvet ihtiyacı olan Milan’a kiraladı.

Milan ise İtalya’nın en keyifsiz oyunlarının sahibiydi. Abraham burada pek uyum sağlayamadı. Ligde 8. oldular. 3 gol atabildi, toplamda da 10 golü gördü. Bu sebeple sakatlık sonrası oyunu, fiziği ve akışkanlığı bozuldu. Bunun düzelmesi için, kendisi bulması için Roma’da kalamazdı ve Beşiktaş’a geldi!

Şimdi oyuncuyu anlatacaksak, sakatlık öncesi ve sonrası ayırırsak fena olmaz. Bir de Milan’da oynama hatasına düşmese çok güzel olacakmış. Normalde güçlü, fizikli, hava topu için önemli bir santrafor. Tam pivot diyemeyeceğim, bağlantı anlamında da yarım diyebiliriz. Ama hava topu indirir, çok yüksek olmasa da anahtar pas verir.

Özellikle fiziği yerindeyken, dribling konusunda çok iyi işler yaptı. Dribling yaptığı zaman gol pozisyonuna girme sayısı da artıyor. Bizim bu gücünü geri kazandırmamız lazım. Milan’da çok geri gitmiş. Umarım özgüveni gitmemiştir. Yine Mourinho’nun Roma’sı da şut anlamında kısır bir takımdı. Ligde 14. şutördü. Chelsea dönemine bakacak olursak, bu verilerin hepsini yuykarıda görürüz.

Türkiye Ligi bazında Beşiktaş, Roma’dan da Milan’dan da (İtalya bazında) daha fazla pozisyon yüklemesi yapar. Mesela Milan’da topa 6 kere dokunmuş 90 dakika başına. İlk Roma sezonunda 16 kere. Bizde 20’yi geçer diye düşünüyorum. O sebeple özgüvenini geri getirebilirsek bu kısımda çok işimize yarar.

Diğer bir konu ceza alanı içinde dönen toplara, karambole çok iyi şutlar çıkarır. Ama genel olarak çok kaçıran bir oyuncu. Hatta şunu diyebilirim, “İtalya’dan çok ama çok fazla pozisyona girer, İtalya’dan çok ama çok fazla kaçırır, İtalya’dan çok ama çok fazla atar”

Kötü özellikleri ise sakatlık sonrası düşen driblingi, top ayağına gelince acele etmesi, çok kaçırınca daha da kaçırmaya başlaması. Mesela iyi bir baskı oyuncusudur. Ve bu baskıyı geniş bir alana yayabilir. Burada sorun yok, Milan’da da yaptı bunu ve bizde de Anadolu takımlarına karşı bu fiziki baskı dengesi iş yapar.

En önemlisini ise sona bıraktım, derine gelip, diğer oyunculara alan yaratabilmesi. İlk Roma sezonunda sahanın her yerindeydi ve bu sayede takımdaki herkes gol atabildi. Bu özelliği bizde Rafa Silva için çok önemli. Tammy Abraham rakip oyuncularla savaşsın, canavar olsun, kavga etsin. Rafa Silva da daha çok atsın attırsın gibi bir mantık çıkıyor.

Ama inanılmaz bir pas bağlantısı sağlar mı? Emin değilim. Son olarak fiyatına gelecek olursak, parçalı olması, 13 milyon Euro olması, seneye başlayacak olması gayet güzel bir anlaşma. 27 yaşında Avrupa’da önemli bir takımın altyapısından çıkmış ve golcü sezonu epey fazla olan bir oyuncuyu, Haziran ayında maalesef sakatlıktan sonra alabiliyoruz. Gerçekler şu anda bunlar.

Eylül’de Avrupa transfer dönemi kapanınca yeni fırsatlar çıkacaktır ama şunu da belirteyim; Tammy Abraham’a sen 2. forvetsin, önüne daha iyisini aldık dersek de sanki verdiğimiz paraya haksızlık ederiz gibime geliyor. Buraya forvet özelliği olan bir kanat almak daha makul gibi duruyor. Örneğin Reese, Amdouni vb.

Son olarak da kadronun en temel ihtiyacı oyun kurucu 8 alındığı zaman, kadro problemlerin %50’sini çözmüş, sonra Eylül’e kadar eksikleri tamamlayabiliriz. Örneğin sağ bek için ismi geçen Kyle Walker, bu takımın az gördüğü ender kaliteli sağ beklerden biri olabilir.

Hayırlısı olsun. Bu saatten sonra Beşiktaşımızın oyuncusu, ben artılarını ve eksilerini yazdım. Biraz da desteğe ve morale ihtiyacı olan bir oyuncu tipi. Tekrar Avrupa’ya sıçramak isteyecektir. Çok atsın, biz de sonrasında para kazanalım. Demba Ba ile başlayan sürecimizi, bu dönemde Abraham ile başlatalım!

Okuyan herkese teşekkür ederim.

Fix Analiz