Beklentilerin Ağırlığı ve "Yeni Arda Güler" Etiketi
Semih Kılıçsoy'un temsilcisi Federico Pastorello, genç yıldızın kariyer basamaklarını tırmanırken yaşadığı zorluklara ve geçmişte üzerine yüklenen misyona dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Oyuncunun Türkiye'de parladığı dönemi hatırlatan Pastorello, o günlerdeki algıyı şu sözlerle aktardı: "2 yıl önce Türkiye'de henüz 18 yaşındayken 12 gol atmıştı. Ona 'yeni Arda Güler' diyorlardı çünkü Real Madrid gibi bir kulübe gidecek bir sonraki isim olarak görülüyordu."
Tecrübe Tercihi Performansı Etkiledi
Menajer, genç yaşta gelen bu büyük ilginin getirdiği baskıyı yönetmenin her zaman kolay olmadığını vurguladı. "Baskı bir ayrıcalıktır, elbette" diyen Pastorello, Semih'in beklentilerin ağırlığıyla sert bir şekilde yüzleşmek zorunda kaldığını belirtti. Beşiktaş dönemine de değinen ünlü menajer, siyah-beyazlıların kadro tercihlerinde tecrübeli isimlere öncelik vermesinin, oyuncunun geçtiğimiz sezonki gol sayılarına düşüş olarak yansıdığını ifade etti.
İtalya'da Aile Ortamı ve Sabır
Kariyerini İtalya'nın Cagliari takımında sürdüren genç yetenek için Çizme'deki ortamın çok daha farklı olduğu belirtildi. Pastorello, oyuncusunun etrafında ona yardım etmeye hazır insanlar olduğunu ve sakin, aile sıcaklığında bir atmosferde bulunduğunu dile getirdi. Henüz büyük zaferler kazanılmasa da Semih'in sabretmeyi öğrendiği ve eline geçen fırsatları en verimli şekilde kullanmaya odaklandığı kaydedildi.
Beşiktaş İtirafı: "Biraz Gevşemişti"
Semih'in kişisel özellikleri ve İtalya'daki adaptasyon süreci hakkında da samimi itiraflar geldi. Oyuncusunu "Semih içine kapanık, utangaç bir çocuk" olarak tanımlayan menajer, genç ismin futbolla yatıp kalktığını ve dil sorununu çözmek için İngilizce öğrendiğini söyledi. Ancak fiziksel durumuyla ilgili özeleştiri de gecikmedi. Pastorello, "Cagliari'ye kondisyon olarak geç geldi, Beşiktaş'ta biraz gevşemişti. Pisacane'nin oyun sistemine girmek zaman gerektirdi" ifadelerini kullandı. Takım arkadaşlarının ona sarılmasının ise, oyuncunun içinde bulunduğu hassas dönemin anlaşıldığının ve takımdaki sevginin bir kanıtı olduğu vurgulandı.
Sizce Semih Kılıçsoy, bahsedilen "Real Madrid potansiyeline" İtalya'da ulaşabilir mi? Menajerin "Beşiktaş'ta gevşemişti" sözlerine katılıyor musunuz?
