Beşiktaş'ın Polonyalı Yıldızı Türkiye Macerasını Anlattı
Vodafone Sultanlar Ligi ekibi Beşiktaş'ta forma giyen Polonyalı voleybolcu Julia Szczurowska, ülkesinde yaptığı açıklamalarda Türkiye'ye transfer olduktan sonra yaşadığı zorlukları anlattı. Nilüfer Belediyespor günlerinden Beşiktaş'a uzanan yolculuğunu samimi ifadelerle paylaşan 23 yaşındaki pasör çaprazı, hem sahada hem de hayatında karşılaştığı olayları detaylarıyla aktardı.

"Türkiye'ye Gittiğimden Beri Hayatım 180 Derece Değişti"
Strefa Siatkowki'ye konuşan Julia Szczurowska, Türkiye kariyerinin başlangıcında yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:
"Türkiye'ye gittiğimden beri hayatım 180 derece değişti. Oraya giderken tamamen farklı bir kızdım. Hem sportif açıdan hem de yaşam tecrübeleri anlamında... Daha gittikten kısa bir süre sonra bir sapık ortaya çıktı. Daha sonra Fransa'da birlikte oynadığım ve Nilüfer'de takım arkadaşım olacak olan Pilar Marie Victoria öldü. Benim için bu sezon zihinsel olarak çok zordu."
"Benim İçin Çok Zor Bir Sezondu"
Pilar Marie Victoria'nın ani ölümü sonrası yaşadığı duygusal çöküşü anlatan Szczurowska, şu ifadeleri kullandı:
"Ölümü o kadar ani oldu ki beni derinden sarstı. Etrafımda neler olup bittiğini bile bilmiyordum. Kendimi bir türlü toparlayamıyordum ama o andan itibaren sadece kendim için değil, onun için de oynayacağımı biliyordum. Benim için çok zor bir sezondu. Sevdiğim insanları çok çabuk kaybediyordum."
"Beşiktaş'tan Bir Teklif Geldi, Çok Sevindim"
Tüm bu zorlukların ardından Beşiktaş'tan gelen teklifin kendisini çok mutlu ettiğini belirten Szczurowska, İstanbul hayalini şu sözlerle dile getirdi:

"Toparlanmak için sürekli mücadele ediyordum. O sırada Beşiktaş'tan bir teklif geldi. Çok sevindim çünkü İstanbul da hayallerim arasındaydı. Dedem de çok sevindi. Ona Beşiktaş formaları getireceğimi söyledim. Oynadığım kulüplerin formalarını ona hediye etme geleneğim vardı. Ayrıca başka hiçbir kıyafet giymez, sadece kulüp formaları giyerdi. Hatta Türkiye'ye gelip maçlarımda tezahürat yapmayı bile planlıyordu. Ama sonra hastalandı.... Bir yastan tam çıkamamışken bir başka yasın içine girdim, onu da kaybettim."
"Dedem Benim Hiçbir Maçımı Kaçırmazdı"

Dedesiyle olan bağını anlatan Julia Szczurowska, onun hayallerini şu cümlelerle paylaştı:
"Dedem benim hiçbir maçımı kaçırmazdı. En küçük yaşlarımdan itibaren beni izledi. Küçüklerde, yıldızlarda, gençlerde ve sonra Polonya Ligi'nde... Hiçbir maçımı kaçırmazdı. Onun en büyük hayali benim millî takımda oynamam ve kendisinin salonda millî marşımızı söylemesiydi. Bunu her seferinde bana hatırlatırdı. Maalesef bunu görmeye ömrü yetmedi."

"Instagram'dan Mesajlar Attı, Sonra Tehditler Başladı"
Bursa'da oynadığı dönemde taciz olayını detaylı şekilde anlatan Szczurowska, yaşadıklarını şu ifadelerle dile getirdi:
"Bu olay Bursa'da oynadığım dönemde başıma geldi. Yanımda günde 3-4 kez gezdirdiğim bir köpeğim vardı. Türkiye'de uzun boylu bir sarışın olduğum için kalabalıkta göze çarpıyordum ve takımı tanıyan birinin beni görmesi yeterliydi. İlk başta bana Instagram'dan mesajlar göndererek köpeğimle ne zaman, nereye gittiğimi bildiğini söylüyordu. Sonra tehditler başladı. Ben onunla yüz yüze gelene kadar polisin yapabileceği pek bir şey yoktu."
"Aynı Arabayı Daha Önce Evimin Önünde Görmüştüm"
Tacizcinin kendisini takip ettiğini belirten Polonyalı voleybolcu, o anları şu sözlerle anlattı:
"İlk başta çok paniklemiş ve korkmuştum. Sürekli dönüp arkamda beni takip eden biri olup olmadığını görmek için bakmak zorunda kalıyordum. Çıldırabilirsiniz. Orta yaşlı bir adamdı. Onu bir kez köpeğimi gezdirirken gördüm ve bana el salladı. Onunkiyle aynı arabayı daha önce evimin önünde park halinde de görmüştüm."
"Beşiktaş'taki Ayrılıklar Benim İçin Sürpriz Oldu"

Sezon sonunda Beşiktaş kadrosundaki değişimlere de değinen Szczurowska, bu konudaki görüşlerini şu şekilde ifade etti:
"Bu durum benim için de biraz sürpriz oldu çünkü ilk defa böyle bir durumla karşı karşıya kalıyorum. Ama gelecek sezon kimlerin geleceğini biliyorum, başantrenörün ismini de biliyorum. Yani bu benim için büyük bir bilinmezlik değil. Geleceğe umutla bakıyorum. Tek üzüntüm Olivia Rozanski'nin benimle olmayacak olması."
"Türkiye'de Maçlardaki Atmosfer İnanılmaz"

Türkiye'de kadın voleyboluna gösterilen ilgiden bahseden başarılı sporcu, taraftarların desteğini şu sözlerle anlattı:
"Türkiye'de maçlardaki atmosfer inanılmaz. Çok sayıda insan maçlara geliyor. Türkiye futbol ve kadın voleybolu ile yaşıyor. Erkek voleybolu bile kadın voleybolu kadar çok ilgi görmüyor. Bu durum Polonya'da oynayan benim için yeni bir şey. Hatta buradaki taraftarların gerçek voleybol fanatikleri olduğunu söyleyebilirim. Ama gerçekten harika insanlar, çok sıcak davranıyorlar. Burada hiçbir olumsuz duygu yok, sadece büyük bir destek var. Takımları kazanamasa bile takımlarını desteklemekten mutluluk ve huzur duyuyorlar."
"Şu Anda Benim İçin En İyi Yer Türkiye"
Kariyer hedeflerinden de bahseden Szczurowska, Türkiye'deki geleceğine dair şunları söyledi:
"Hedefim gelişmek. Şu anda benim için en iyi yer Türkiye. Başka liglere de açığım ama şu an Beşiktaş'ta yapmam gereken çok şey var ve önceliğim gelecek sezon. Benim en büyük hayallerimden biri Brezilya'da oynamak. Ligin özellikleri ilginç, voleybol daha tutkulu ve fiziksel bir lig. Tribünlerdeki biraz çılgın atmosferi ve hayata farklı bir bakış açısıyla yaklaşan insanları seviyorum."
"Belki Wołosz'un Forma Numarası Bana Şans Getirir"
Polonya Milli Takımı’nda 14 numaralı formayı giyecek olan Julia Szczurowska, idolü Asia Wołosz’a olan hayranlığını ve ona duyduğu saygıyı şu sözlerle ifade etti:

"Millî takım ile ilgili en önemli hayallerimden biri de Asia Wołosz ile birlikte oynamaktı. Onunla birlikte oynayabilmek her zaman çok istediğim bir şeydi. O benim çocukluğumdan beri spor idolümdü. Millî takıma girmek ve onunla birlikte oynamak benim en büyük hayalimdi."
"Geçen sezon Asia'nın millî takımı bıraktığını öğrendiğimde çok üzülmüştüm. Asia'ya kariyerinin tamamı için tebriklerimi iletiyorum. O bir efsane ve uzun yıllar oynadıktan sonra emekliye ayrılmayı kesinlikle hak ediyor. Ama üzülüyordum çünkü biliyordum ki onunla millî takımda birlikte oynama hayalim asla gerçekleşmeyecekti. Bu yüzden düşündüm ki 14 numara Asia Wołosz'a bir çeşit saygı duruşu olabilir. Belki onunla sahada birlikte oynayamayacağım ama kim bilir? Belki forma numarası bana şans getirir. Böylece zaten imkansız olan bu hayalimi bir şekilde gerçekleştirmiş olurum."
Eagle Media / Dış Basın