Beşiktaş, evinde yine kazanamayarak Sergen Yalçın ve Serdal Adalı’nın “maça gelen gerçek taraftar” olarak gösterdiği maça gelen gerçek taraftarını yine üzdü.
Beşiktaş, sayısız fırsatı değerlendiremedi. Cherny yine yerini yadırgadı. Sağ bek topa dokunamadı, sol bek orta yapamadı, ileride top paylaşılamadı, Türk Chamberlain Cengiz yine sakatlandı, Ersin yine tutamadı, teknik direktör yine oyuna yanlış müdahalede bulundu ve Beşiktaş bir kez daha kazanamadı.
Beşiktaş kazansaydı 4. sıraya yükselecekti ama biraz kaçan goller, biraz da hakemler ve yukarıda belirttiğim sebeplerle haftayı 5. sırada tamamladı.
Beşiktaş kötü oynadı diyemeyiz ama bu kadar domine edip bu kadar efor sarf edip kazanamamak, “kazanmayı bilmemekten” ileri geliyor. Galatasaray bir maçta bu kadar istatistik yapsa 6 tane atar; çünkü öyle ya da böyle kazanmayı biliyorlar. Örneğin Beşiktaş hakem üzerinde baskı kuramıyor, örneğin rakibinin moralini bozup oyundan düşürecek hareketler yapmıyor, faul yapıp yere atlamıyor ve sonra kalkıp seyirciyi kışkırtmıyorlar. Özetle: İyi oynamayı biliyorlar ama kazanamıyorlar.
Djalo–Udokhai ikilisinin Paulista–Emirhan ikilisinden daha iyi olduğuna yemin edebilirim ama bunu Sergen Yalçın’a ispat edemem.
Cengiz sakatlanıp çıktığında Allah, Sergen Yalçın’a Cherny’yi sağa çekip Orkun’u 10 numaraya ve Demir Ege’yi Ndidi’nin yanına koyma fırsatı verdi. Lakin Sergen Hoca bu şansı kullanamadı ve düz mantık düşünüp “Rashica gir” dedi.
Beşiktaş’ın yediği golde ofsayt olmasına rağmen VAR golü verdi. 45+2’de Gaziantepli futbolcu Jota’ya tekme atılmasına rağmen VAR çağırmadı. Hakemler bir şeyi protesto ediyor ama yakında çıkar kokusu. Hakemler iyice futbolun içine edip TFF Başkanının futbolu yönetemez hâle gelmesini istiyor. Köpeksiz köy bulmuşlar, değneksiz geziyorlar.
Ahmet Gökçe