“Beşiktaş’taki Dönemim Tam Bir Roller Coaster’dı”
Beşiktaş’ın eski teknik direktörü Ole Gunnar Solskjaer, Türkiye’de geçirdiği dönemi samimi ifadelerle değerlendirdi. Tecrübeli çalıştırıcı, siyah-beyazlı ekipte yaşadıklarını, taraftarların büyük tutkusunu ve ayrılık sürecini tüm yönleriyle anlattı. Solskjaer, Beşiktaş’taki günlerini anlatmaya “Beşiktaş'taki dönemim için tam bir roller coaster diyebilirim, ama harikaydı. İnsanlar inanılmaz tutkulu. Hem iyi anlamda hem kötü anlamda.” sözleriyle başladı.
Solskjaer, kendi sakin yapısının İstanbul’daki ortamla zaman zaman çeliştiğini belirterek, “Sanki... bilmiyorum, ben o kulübe istikrar getirecek doğru adam mıydım emin değilim. Ya da şöyle diyeyim: Kulübe istikrar getirmeyi umuyordum ama başaramadık.” ifadelerini kullandı.

“Orada Tutku O Kadar Yüksekti Ki…”
Norveçli teknik adam, Beşiktaş taraftarının duygusal yoğunluğunun kendisini zorladığını dile getirdi: “Ben daha sakin bir insanım, rahatım. Ama orada insanlar maç kazanırken çok yukarıda, kaybederken çok aşağıda. Ben hiçbir zaman ne çok yukarı çıkarım ne çok aşağı inerim. Onları yavaş yavaş benim bakış açıma, düşünce tarzıma çekmeyi umuyordum. Ama tutku o kadar yüksekti ki… Maçı kaybedince 'her şey bitti'; maçı kazanınca 'tam parti moduna geç'. Böyleydi.”
Türkiye’deki teknik direktörlük süresinin kısalığına da değinen Solskjaer, “Türkiye'de kovulmak ortalama sanırım 6–7 ay falandır. O kadar kötü yani. Ben benden önceki beş veya altı hocadan daha uzun kaldım yine de.” diyerek ülke futbolunun dinamiklerine dikkat çekti.
“Galatasaray’ı Yendik, Fenerbahçe’yi Yendik… Sonra Kaybettik”
Beşiktaş taraftarıyla bağının güçlü olduğunu vurgulayan Solskjaer, stadyumdaki atmosferden övgüyle bahsetti: “Beşiktaş gerçekten büyük kulüp. İnsanları gerçekten çok sevdim. Stadyumdaki atmosfer inanılmaz. İşler yolundayken, mesela Galatasaray'ı yendik, Fenerbahçe'yi yendik, o zaman her şey inanılmaz oluyor, sen 'en iyi' oluyorsun. Sonra kaybediyorsun…”
Bu iniş çıkışların ardından kırılma noktasının Lausanne maçı olduğunu ifade eden teknik adam, sorumluluğu tamamen üstlendi: “Lausanne'a kaybettik. O tamamen benim sorumluluğumdu. Benim yüzümdendi. Ligde ilk maçı kazanmıştık, sonra Avrupa'da kaybedip elendik. O maçı kaybedersem kovulacağımı biliyordum. Avrupa'da devam etmemiz gerektiğini biliyorduk.”
“Altı Saat Sonra Kendimi Başkanın Ofisinde Buldum”
Solskjaer, ayrılık sürecini anlatırken dikkat çekici bir detay da paylaştı: “Aynı gün, maçtan önce başkanla öğle yemeği yemiştik. Bir önceki gece Manchester United, Grimsby'ye kaybetmişti. Ben de 'Futbolda olur böyle şeyler' modundaydım. Başkan da 'Tahtaya vuralım, umarım bizim başımıza gelmez' gibi bir şey dedi. Altı saat sonra kendimi onun ofisinde otururken buldum. Birbirimize sarıldık, 'Görüşürüz' dedik.”
Lausanne yenilgisi sonrası görevden ayrılacağını hissettiğini belirten Solskjaer, “Bana 'Başkan seni görmek istiyor' dediler. Bu iki şeyden biridir: Ya kovulursun, ya da milli maç arası olduğu için 'Hadi plan yapalım' gibi... Ben de 'Herhalde kovuluyorum' diye düşündüm.” ifadelerini kullandı.
Yönetim kurulunun kendisine karşı her zaman iyi niyetli olduğunu söyleyen Solskjaer, “Hepsiyle hâlâ iyi bir ilişkimiz var. Ama futbolda sonuçlar önemlidir. Kulüp için 'bu olmuyor' noktasına gelmişlerdi.” dedi.
“Bunun Adil Olup Olmadığı Önemli Değil”
Beşiktaş’tan ayrılığının adil olup olmadığı sorulduğunda ise Norveçli teknik adam, konuyu kişisel algılamadığını belirten bir yanıt verdi: “Benim ne hissettiğimin bir önemi yok. Onlar bunu yapmak istedi, ve ben buna tamamım. Problem değil.”
"Beşiktaş işi büyük bir meydan okumaydı. Oraya geldiğimde oyuncuların çoğu mental olarak bitmiş gibiydi. Onlara yeniden özgüven vermeye çalışmayı seviyorum. Elbette sonuç alınca her şey daha kolay. Ama ben insanlarla çalışmayı seviyorum."
“Tek Telefonla Başlayan Bir Macera”
Ole Gunnar Solskjaer, Beşiktaş’a geliş sürecinin son derece hızlı ve doğal ilerlediğini belirterek mülakat yapılmadığını söyledi. Tecrübeli teknik adam, “Hayır, mülakat yapmadık. Beni aradılar, yarım saat konuştuk ve ardından işi teklif ettiler. O sırada Norveç'teki yeni evime taşınmıştım. Bunu iki kez düşünmem gerekti. Ama sonra 'Neden olmasın?' dedim. Çoğu zaman insan, yaptıklarından değil yapmadıklarından pişman oluyor. Ve ben bu karardan tek bir saniye bile pişman değilim. Harika bir deneyimdi.” diyerek Beşiktaş’taki görevinin başlangıcını samimi bir şekilde anlattı.
"Türkiye'de gençler oralı olmuyordu"
Günümüzde santrforların bitiriciliklerini geliştirmeleri üzerine antrenman metotları gelişti mi?” sorusu üzerine Solskjaer;
“Asıl soru onları buna ikna edip edemediğinizle alakalı. Türkiye'deyken genç santrforlarımıza antrenman sonrası 'Haydi biraz da bitiricilik çalışalım.' diyordum ancak oralı olmuyorlardı. Buna alışkın değiller, ekstra antrenmanı sevmiyorlar.”
Solskjaer Yeni Bir Göreve Açık Olduğunu bildirdi
Ole Gunnar Solskjaer, geleceğine dair yaptığı değerlendirmede yeniden sahalara dönmeye sıcak baktığını belirtti. Tecrübeli teknik adam, "Teknik direktörlüğe tekrar dönmek istiyorum. 'Mutlaka geri dönmeliyim' diye yanıp tutuşmuyorum ama evet, dönebilirim. Önceliğim İngiltere, burada yaşamayı seviyorum. Championship'i de düşünebilirim. Ama ben futbol adamıyım; Norveç de olabilir, İsveç de olabilir, başka bir yer de. Önemli olan insanlarla çalışmak." diyerek hem İngiltere’ye hem de farklı ülkelere açık olduğunu vurguladı.
Peki siz Ole Gunnar Solskjaer'in bu açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz?