Kasım Gelmeden Yarıştan Kopan Beşiktaş’a Hoş Geldiniz!

Öncelikle bilmemiz gerek bir şey var! Yarış nedir? TDK’ya göre “Geçmek için uğraşmak” anlamına gelir. Yani işin içinde bir uğraş olması gerekir.

Bugün Beşiktaş’ın geldiği noktada, herhangi bir takımı geçmek için bir uğraşı olduğu söylenemez. Tam tersine, önce kendi içerisinde var olma savaşı içine girmiştir. Bu, Beşiktaş’ın sezon başı Sayın Başkan Serdal Adalı tarafından, taraftara ya da Kongre Üyelerine anlattığından çok uzak bir durumdur.  

Sezonun başladığı yerde, Beşiktaş hedefini daha net koyabilseydi, bugün bir kopmadan bahsedemezdik. Koptu denilen, sezon başında konulan hedefin gerçekleşmesinden uzaklaşma anlamı çıkar.

Bu yazdıklarım teknik direktör Sergen Yalçın’dan bağımsız, Beşiktaş yönetiminin hedef ve sonuç kısmıdır. İşin Sergen Yalçın kısmına geldiğimizde de karşımızda başka bir tablo çıkıyor. Bu tabloda ise Rafa Silva, Graf, 3 dönem isteme (aynı fikre kendi eleştiri üzerinden), oyun ve puan tablosu gibi hedef ve sonuç kısımlarında problem görünüyor.  

Aslında bütün çözümler aynı noktada tıkanıyor: Yarış!

Peki, yarışmacı olmanın en temelindeki ifadede “uğraşı” kısmında neden sorun yaşanıyor? İşte bu kısım dışarıdan bakanın asla anlayamayacağı bir yerde kilitleniyor. Ben bunu bildiğimden değil, aksine Sayın Sergen Yalçın’ın, Sayın Serdal Adalı’nın ve önceki her gelenin, gelmeden önce söyledikleri çözümcül ifadelerin, geldikten sonra çalışmamasından anlıyorum.

Yani içeride her ne varsa, şu an çözümden uzağız. Bunu galibiyetle, seçimle ya da herhangi bir şeyle açıklayamıyoruz. Kasım’da yarışta olmak için, önce bu sorunun çözülmesi gerekiyor! Bir sorunun çözülmesi için de önce tespit edilmesi gerekiyor.  

Biz tespit kısmına henüz geçemedik!